41- Beraberinizdeki Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğimiz Kuran’a iman edin. Ona inanmayanların ilki olmayın, âyetlerimizi az bir paraya satmayın ve yalnız benden korkun!
Sizin yanınızda bulunan Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğim Kur’an’a iman edin. Siz buna daha ehilsiniz. Kitabınızda önceden size haber verildiği halde ilk inkar eden siz olmayın.
Ümmi Araplara destek olacağınıza, ehli kitap olarak küfürde öncü olmayın. Öncü olanlar sonrakilerin vebalini de yüklenirler.
Kitabınızda son peygamberin vasıfları yazılıdır. Siz para karşılığı az ve aldatıcı dünya metaına tama ederek O’nun vasıflarını Tevrat’tan silip değiştirmeyin. (Âyetlerimizi bir baha ile, bayağı bir menfaat mukabilinde değişmeyin) Bu büyük hıyanetin cezasından sakının. Başka ümitler ve korkular size bu cinâyeti yaptırmasın. Aklınızı başınıza alın ve yalnız benden korkun.
Önceki âyette ‘rehbet’, (korkmak) burada ‘ittikâ’ (sakınmak) ile emredilmesi, ‘rehbet’in avam (halk) tabakasına ve seçkin zatlara genel ve ‘ittikâ’nın havassa (seçkinler) özel bir hitabı hedef alması dolayısıyladır.
Şu dirhem ve dinarlar sizden öncekileri helâk etti. Onların sizleri de helâk edeceğini görüyorum. Rabbimize sığınırız. Hadîs-i Şerîf
Müslümanın paraya hâkim olması gerekirken, paranın müslümana hâkim olması kıyâmet alâmeti sayılıyor. Toplumda din ve iman duygusunun zayıflaması ‘dini imanı para’ sözü ile aksettirilen insanların oluşmasına sebep olmuştur.
Hasılı, paraya; dine imana sarılır gibi sarılmak, imanın gidip onun yerine paranın almasına sebep olur. Her müslümanın bundan son derece kaçınması gerekir. Böyle bir duruma düşmekten Cenâb-ı Hakk hepimizi korusun ve kurtarsın.
Altın ve paraya kıymet verenlerin hepsini Allah (cc) hor ve aşağı kılar. Hasan Basri
Altın ve gümüş akreptir. Zehirini tatmak istemiyorsanız, elinizi ona yaklaştırmayın. Yoksa zehiri sizi helâk eder. Onun zehiri, helâlden taşmak ve hakkı geçmektir.
İbrâhim (as): ‘Yâ Rabbi, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan koru’ buyurdu. Putlar sözü ile altın ve gümüşü kastetti. Çünkü herkesin putu yüzünü, kalbini döndüğü şeydir.
Kazanılan en şerefli para:
1- Âile fertlerini geçindirmek için helâl kazanç.
2- Din ve nâmusunu korumak için
3- Hayırlı iş ve dostları için harcanan paradır.
Dört şeyden elde edilen para, dört şeyde kabul edilmez: Hıyânet, hırsızlık, hile ve yetim malı ile, hac, umre, cihat, sadaka kabul edilmez.
Fitne, aklını çelmek, gönlünü çalmak, döndürmek, fikrini bulandırmak, tutkunluk, azap, sapıklık, mecbur bırakmak ve imtihan etmek manalarına gelir. Sevgiyi, düzen ve asayişi kemiren tehlikeli bir mikrop olan fitne için âyette; ‘kalplerinde hastalık vardır ’ (Bakara, 10) denilir, fitne, fesat ve nifak hastalığı vardır. Adam öldürmekten daha kötü sayılan fitne, haram kılınmıştır.
Fitnenin tehlikesi sadece bünyeyi tahrip etmekle kalmayıp bulaşıcı olmasıdır. Yapılacak ilk iş fitneden uzak durmak, fitne mikrobuna karşı aşılanmaktır. Fitne mikrobunun aşısı; sağlam bir iman, ilim, ve ameli sâlihtir. Bunlardan birinde bir zayıflık olunca fitne mikrobu oraya yerleşir, bilgisayar virüsü gibi bütün sistemi yok eder. Zararlı virüslere karşı yararlı güçlü virüsleri her an tetikte tutmak gerek.
✧ Kışkırtıcı tartışmalardan kaçınınız. Zira böyle bir tartışmanın fitne doğurması muhtemeldir. Ayrıca böyle bir çekişmeden hikmet doğmaz (nifak doğar). Ömer b. Abdülaziz
✧ Fitne zamanında evinizin demirbaşı olun (dışarı çıkmayın). Hadîs-i Şerîf
✧ Her ümmet için bir fitne vardır, benim ümmetimin fitnesi de maldır. Hadîs-i Şerîf
✧ Dini yaşamaya mâni olan engellere, insanın gönlünü çelen, hırsını artırıp, günaha sürükleyen altın ve gümüşe de iki fettan denir.
✧ En akıllı insan takvâ sahibi olandır. En ahmak ise, fitne ve fesat çıkarandır. Hz. Hasan
✧ Aşırı şaka, alay etmek, hava atmak, övünmek, çok konuşmak, düşüncesizlik, kabalık, hoyratlık, tembellik, rahata düşkünlük, oburluk, küstahlık, nankörlük, gıybet, nemime, soğukluk, donukluk, laubalilik, menfaatçilik, dikkatsizlik, doyumsuzluk, fitne ve fesadın kaynağıdır.
✧ Fitnenin büyüğüne küçüğüne bakılmaz. Büyük tomruklar küçük yongalarla tutuşturulur.
Âdemoğlu mevtten firar ve feryat eder
Halbuki mevt anı, fitnelerden azad eder.
Erzurumlu İbrâhim Hakkı