Sureler

Göster

Bakara Sûresi 50. Ayet

وَاِذْ فَرَقْنَا بِكُمُ الْبَحْرَ فَاَنْجَيْنَاكُمْ وَاَغْرَقْـنَا اٰلَ فِرْعَوْنَ وَاَنْتُمْ تَنْظُرُونَ

50- Sizin için denizi yarıp hepinizi kurtardığımız, sizler bakıp dururken Firavun’un adamlarını boğduğumuz vakti hatırlayın.

 

Kâinat, sahibinin emrinde. Dilerse lehe, dilerse aleyhe çalışır, dilerse verir, dilerse çeker alır. Dilerse aziz eder, dilerse zelil eder. Dilerse ateşi gül bahçesi, dilerse denizi yol eder. İşte İsrailoğullarına yol olan deniz, Fravun avanesini gark edip boğdu. Hem de düşmanlarının gözü önünde.

Merhum Fahri Hocamız bu âyeti bize şöyle açıklamıştı: ‘Firavun’un kanunları arasında şöyle bir madde vardı: Rabbine asi olanın cezası gark olmaktır. (O kendini Rab ilan etmişti.)

Denizde boğulmak üzereyken Cebrail (as) kendi koyduğu bu kanunu onun gözü önüne getirdi ve öylece boğuldu. Sonra da cesedini kurtardı. Bunun sebebi de halkın onun güçlü bir ilâh olduğuna ve onun yine ölmeyip yeniden hayata döneceğine inanmalarıydı.

Ölü cesedini onlara göstererek bu yanlış inançlarını yıkmıştır. Cesedi şu anda Londra British Museum’da saklanmaktadır. Kıyâmete kadar gelecek insanlara ibret olacaktır. Bu durum Yunus Suresi, 92. âyetiyle açık olarak bildirilmektedir.’

Bir görüşe göre onların geçtiği kısım sazlık bir yer olup devamlı yoğun rüzgar eserek kurutmuş, Fravun avanesi geçerken tekrar onları sarıp, içine alıp boğmuştur.

‘İsaf ’ denilen bu deniz Mısır civarındaki denizlerden birisi idi. Bugünki adı ‘Bahr-i Kulzüm’dür. 'Kızıldeniz’ olarak bilinir. ‘Kulzüm’ şimdiki Süveyş'in yerinde kurulu bir şehir idi. ‘Kulzüm’ esasen yutmak anlamına gelmektedir. Ona ‘Kulzüm Denizi’ denilmesi, bu şehirden ve Firavun'un adamlarıyla birlikte orada suda gark olmasından dolayıdır.