76- Yahudi münafıklar müminlerle karşılaştıkları zaman ‘inandık’ derler. Birbirleriyle tenhada baş başa kaldıkları zaman: ‘Rabbimiz katında aleyhinize delil getirsinler diye mi Allah (cc)’ın size Tevrat’ta beyan buyurduğunu onlara söyleyip duruyorsunuz, buna aklınız ermiyor mu?’ derlerdi.
O gün Kur’an karşısında yahudilerin tutumu bu idi. İnanır gibi gözükerek sinsi sinsi müminler aleyhine hile kurar, Tevrat’ın Kur’an’ı tasdik etmesini gizli tutar, açıklayanlara kızıp ikaz ederlerdi.
‘Birbirleriyle başbaşa kaldıklarında’ ifadesinde, şimdiki din düşmanlarının müslümanlar aleyhine kurdukları kulüplere, kulislere, gazete, dergi, tv, internet sitelerine, bâtılı yayıp hakkı kapatmak için çalışanlara işaret vardır.
Müslüman demek, hasreti çekilen insan demektir. Bir kimsenin hasreti çekilmiyorsa, son nefeste imanı tehlikededir.
Bir müslüman, bir müslümanın yanına, herhangi bir iş için, rahat gidemiyorsa, çekinerek gidiyorsa, o kendisinden çekinilen müslümanın son nefesinden korkulur.
İbâdetin tadını almayanın ibâdeti gösteriş ve nifaktır.
Eğer biriniz kardeşine yardım etmek, sıkıntılarına ortak olmak, hiç değilse kendisine duâ etmek niyet ve kararlılığında değilse, onun hatırını sormasın; çünkü bu samimiyetsizliği yüzünden münâfık olur. Aliyyü’l-Havvas
Bir elde kadeh, bir elde Kur'an
Bir helâldir işimiz, bir haram,
Şu yarım yamalak dünyada,
Ne tam kafiriz, ne tam müslüman. Ömer Hayyam
Yalancılık, sâdece hilaf-ı hakikat konuşmak demek değildir. Bir kimsenin tutum ve davranışları hakkında o davranışların yapılış sebebini bilmeden kötü düşünmek ve kötüye yormak da bir çeşit yalancılıktır. Bu bakımdan sû-i zan, mü’minlere yakışmayan, îmân ile bağdaşmayan fenâ bir ahlâk, büyük bir günahtır.
Bir kimse çocuğu susturmak için: ‘Sus, sana şunu alacağım!’ demesin ki, bu kadarcık -sırf çocuğu oyalamak için söylenmiş olan söz bile- aleyhinde yalan olarak kaydedilir. Şâyet va’dettiği şeyi satın almazsa, bunun yüzünden kıyâmette cezâlandırılır.
Yalan, insan için en kötü sıfat olan münâfıklık alâmetidir. Yalan konuşan kimse ibâdetlerini yapsa da yine münâfıklık belirtisinden kurtulmuş olamaz.
✧ Çoban kurdun işine râzı olursa, köpek yabancıya havlamaz. Ebu Umame (ra)
✧ Hilekarın korkağı sinsi, cüretkarı tahakkümcü olur. Yalan, nifak kapılarından bir kapıdır.
✧ Dört şey yüzün güzelliğini alır:
1- Yalan.
2- Câhilâne sorular.
3- Hayâsızlık.
4- Çok günaha dalmak.
✧ Yalan, is gibi insanın içini karartır.
✧ Allah’ım açlıktan Sana sığınırım, o ne kötü arkadaştır, hainlikten Sana sığınırım, o ne kötü sırdaştır. Hadîs-i Şerîf
✧ Yalan, bir lafz-ı kafirdir. S. Nursî
✧ Tez elde edilen başarı, insanı kararsız ve maceraperest yapar.
✧ Yalan ile güzel ahlâk bir arada bulunmaz. Sathi nazar, muhali mümkün görür. S. Nursî
Yalancılık kötü huydur sakının
Hak hakikat esir kalmaz kurtulur
Bir gün olur yalanınız tutulur
Ağzınızda hükmü kalmaz gerçeğin