Sureler

Göster

Bakara Sûresi 90. Ayet

بِئْسَمَا اشْتَرَوْا بِهٖ اَنْفُسَهُمْ اَنْ يَكْفُرُوا بِمَا اَنْزَلَ اللّٰهُ بَغْياً اَنْ يُنَزِّلَ اللّٰهُ مِنْ فَضْلِهٖ عَلٰى مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهٖۚ فَبَاؤُ بِغَضَبٍ عَلٰى غَضَبٍؕ وَلِلْكَافِرٖينَ عَذَابٌ مُهٖينٌ

90- Allah (c.c.)’ın indirdiği Kuran’ı inkar edip, Allah (c.c.)’ın fazlıyla kullarından dilediği kimseye peygamberlik buyurmasına haset edip nefislerini bu sebeple ateşe sattıkları (atışları) ne kötü şeydir. İşte Yahudiler, gazaptan gazaba uğradılar; o kafirler için hor ve zelil edici bir azap vardır.


Küfrü satın almak tabiri (istiare) küfrü bir alış veriş gibi, severek, isteyerek, hür iradeyle ve karşılığında bedel ödeyerek, fıtri imanı, selim aklı, ebedi saadeti, ömür sermayesini feda ederek küfrü satın almaları, Rabbimizin buyurduğu gibi; ne kötü!

Rezil eden, rüsvay eden bir azap. Yılların pişmanlık azabı, Cennetten, Cemâlullah’tan mahrumiyetin ateşi ne kötü! Cehennemin zebanileri elinde perişan olmak, Melikten, Araf halkından azar işitmek ne kötü!

Bütün yakınlarından kaçmak, kimseden imdat olmayan feryadlar, dönüşü olmayan pişmanlıklar, toprak olmayı bile arzu etmek ne kötü!

Büyüklüğü tarife sığmaz akrepler, yılanlar, kaynar sular, alevler, dumanlar, çılgın ateşler ne kötü!

Su istedikçe kan, irin; yemek isteyince zakkum, diken verilmek ne kötü!

Ne kötü, Allah’ın mülkünde yiyip-içip, ev sahibini inkar! İnsan yaratılıp da, hayvandan aşağı derekeye düşmek ne kötü! Bu inkarın, bunca kötü akıbetin sebebi kendilerinden olmadığı için ya da mevkilerinden bazı kirli menfaatlarından mahrum olmanın gazabıyla o canlar canı alemlere rahmet gönüller sultanı Nebi (s.a.v.)’e besledikleri haset. Oysa o sadece kendine Yüce Allah tarafından indirilen yüce kelamı tebliğ ediyor. Kendine tevdi edilen kutsi görevi yerine getiriyor. Ondan önce nasıl peygamberler geldi, kitaplar indi ise ona da kitap verildi. Siz neden ona hased ediyorsunuz? Bu size ne kazandırır? Ya da ona ne kaybettirir? Gazabı ilâhiye çarpılır, iki cihanı kaybedersiniz. Siz ona değil, onun şahsında Allah’a karşı çıkıyor, Allah’ın taksimini beğenmiyorsunuz. Rüsvaylığı hak edip, rüsvay edici azabı celp ediyorsunuz.

Nefis en büyük düşmandır. Yedi başlı bir ejderhadır. Onun başları da, insanın yedi zâhir âzâsındadır. İnsanın rûhunu, dil, göz ve diğer âzâlarla zehirler. Bu ejderhanın zehirleri Kur’an terbiyesi ile yok edilir. O nefs-i emmâre öldürülünce ‘Ölmeden evvel ölüm size gelmiş gibi hazır olun’ sırrı zâhir olur.

    Bunun;

    Birinci başı küfürdür, kalpte iman olmasa sahibini mahv eder.

    İkincisi bidattır.

    Üçüncüsü kibir (şeytan o yüzden helâk oldu).

    Dördüncüsü riyâ.

    Beşincisi hased.

    Altıncısı hasislik (cimrilik).

    Yedincisi israf.

    En kötüsü, ömrü isyana harcamak. Fahrettin Dinçkol
 

Hased, âharın (başkalarının) nimetini çekememekle o nimetin zevalini arzu etmek ve izalesi için hile ve desâise teşebbüs etmektir ki, cemi edyanda(tüm dinlerde) haramdır.

Kıskançlık kişiye boş yere gam, keder ve yorgunluk yükler, günaha düşürür.

Hased, insanlar arasında ademi imtizaca ve tefrikaya, alemde fitne ve fesada sebep olduğundan asayişi, intizamı ihlal eder, ahlâkın en fenasıdır.

Hased, müminin mürted olmasını arzu etmesine bile sebep olur.

 

Allah’ın Gadabı

✧ Ey Mûsâ! Kullarımdan en çok gadaplandığım kimse; kalbinde kibir, dilinde şiddet, elinde cimrilik, ahlâkında huysuzluk ve yaramazlık olan kimsedir.

✧ Hangi kadın eşinden izinsiz sokağa çıkarsa evine dönünceye yahut eşi kendisinden râzı oluncaya kadar, Allah (c.c.)’ın gadabına maruzdur. Hadîs-i Şerîf

✧ Allah (cc)’ın en çok gadab ettiği kul malına ve çocuğuna musibet gelmeyen inatçı ve pis huylu birisidir.

✧ Gadab-ı ilâhiye en lâyık olan, imandan sonra küfre düşendir. Hadîs-i Şerîf

 

✧ Yüce Allah (cc) şu beş kişiye gadap eder, dilerse gadabını dünyada yürürlüğe koyar, dilerse onları âhirette cehenneme atar. Bu beş kişi şunlardır:

    1- İdare ettiklerinden hakkını aldığı halde onlara karşı insaflı davranmayan ve uğradıkları haksızlıklara engel olmayan devlet başkanı.

    2- İdare ettikleri kendisine bağlı kaldıkları halde, güçlüler ile zayıfların arasını bulmayan ve arzusu uyarınca konuşan yetkili.

    3- Ailesine, çoluk çocuğuna Allah (c.c.)’a ibâdet etmeyi telkin etmeyen ve onlara dinleri hakkında gerekli bilgileri öğretmeyen kimse.

    4- Çalıştırdığı işçiye hak ettiği ücreti vermeyen kimse.

    5- Mehir konusunda karısına haksızlık eden erkek.
 

Acıklı Azab

Bununla onların ihaneti murad edilmekte ve onların zilletleri kastedilmektedir.

Bu âyet-i kerime, müminlerin azabının edeblendirme ve temizleme olduğuna ve kafirlerin azabının ise, aşağılama ve şiddetli bir cezalandırma olduğuna delalet etmektedir.