94- Ey Habibim söyle: ‘Eğer âhiret yurdu (cennet), diğer insanlara âit olmayıp Allah (c.c.) tarafından size mahsus kılınmış ise ve eğer doğru sözlü iseniz, ölümü dilesenize.’
İnsan dünyayı da, çoluk çocuğunu da kendisi için sever. İnsanın asıl sevdiği kendisidir. Soyu silsilesi devam etsin, adı sanı unutulmasın. Dünyada bakımlı olsun, hasta olmasın, uzun yaşasın. Hatta Yahudiler birbirine duâ ederken ‘Bin yıl yaşa, çok yaşa’ derlermiş. Bu adet bize de geçmiş. Aksırana ‘yerhamükallah’ yerine ‘çok yaşa’, o da ‘yehdina ve yehdikümüllah’ yerine ‘sen de gör’ diyor.
Bu ve benzeri nice kullandığımız laflar dışardan ithal. Bazısının içinde küfür sözler gizli. Onlara söz, fiil ve davranışlarda uymamız yasaklanmasına rağmen terk edemiyoruz.
‘ دَارَ ’, lügatta مَدَار دائر , dörtbir yanına çepeçevre hudut çevrilmiş, mükemmel bir surette korumaya alınmış, yerleşmeye ve içinde yaşamaya elverişli olan yer demektir. Dilimizdeki büyük konak, saray, mâlikane, şehir, memleket, yurt ve vatan kelimelerinin karşılığıdır. Yerine göre bunların ifade ettiği mânâların hepsini içine alır. Nitekim ‘Dâr-ı İslâm’ müslümanların barış, selâmet ve huzur içinde yaşadığı yerler için kullanılır. ‘Dâr-ı Harb’ ise harb halinde, özellikle müslümanlarla harb halinde olan yerler için kullanılır.
Ne varsa çöplüğe at, belli başlı zamanlık,
Ölümü öldürmekte olanca kahramanlık. N Fazıl
✧ İnsan, ölüme hazırlanırsa, huyu güzel olur. Ölümü hatırlatmak, mümin için müjdeli haber gibidir.
✧ Ölümü unutup, çok yaşama arzusuna kapılan, üç şeye hasret gider: Topladığına doymaz, umduğuna kavuşamaz, âhiret yolculuğu için yeterli hazırlık yapamaz.
✧ Akıllı zeki kimse, nefsini alt edip ölüm ötesi için hazırlık yapandır. Âciz kimse nefsin fena isteklerine uymakta devam edip, Allah’tan af temenni edendir.
✧ En sadık mümin en çok tefekkür eden mümindir. Hadîs-i Şerîf
✧ Güçlük, kolaylıkla berâberdir; kendine gel, ümidi bırakma! Akıllı insan bilir ki, ölümün arkasından daha güçlü bir hayat beklemektedir. Mevlâna
✧ Sâdık kimseler, dürüst ve samimi arkadaş; genişlikte süs ve ziynet, darlıkta yedek sermâyedir.
Eba Yezid Bistami ve Bir Kefen Soyucu
Eba Yezid Bistami Hazretlerinin eli üzere tevbe eden bir kefen soyucusuna Eba Yezid halinden sorar. Kefen soyucu şöyle der:
‘Ben bin kişinin kefenini soydum. İki kişiden başka hiç kimsenin yüzünü kıbleye dönük görmedim.’
Bunun üzerine Eba Yezid Bistami:
‘Miskinlerin rızka haris olmaları onların yüzlerini kıbleden çevirdi’ dedi.
✽ ‘ فَتَمَنَّوُا الْمَوْتَ ’ cümlesinde emr-i tacizi var. Bu emir asıl anlamından çıkıp aciz bırakmak anlamına gelmiştir. Bu onların gerçekte isteyeceği, alışılmış bir şey değildi. Ölümü gerçekten temenni etmek mukarrebin, ebrarın işidir.