Sureler

Göster

Âl-i İmrân Sûresi 48. Ayet

وَيُعَلِّمُهُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرٰيةَ وَالْاِنْجٖيلَۚ

48- Ona yazıyı ve hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretecektir.

 

Allah (cc) Hz. İsa'ya verilecek nimetleri annesine haber vererek gönlündeki hüznünü bertaraf edip, karşılaşacağı tepkilere karşı mukavemetli olmasını murad etti. Ne kadar acılar çekse de, o Allahın seçip terbiye ettiği, ruhul Kudus ile teyit ettiği bir peygamberin annesi olacaktır.

"Ve ona hem kitabeti, hikmeti, hem de Tevrat ve İncil'i öğretecek" kavli şerifi Hazreti Meryem'in kalbini hoş etmek, onu babasız çocuk doğurmasından dolayı ayıplayanların kınama korkularından teselli etmek içindir.
 

Ona kitabı ve hikmeti öğretecek

Kitap kelimesinden murad, yazı ve kitabet sanatını öğretmektir. İsa Aleyhisselam zamanında en güzel yazı yazan kişiydi.

İnsanın kemali, kendi zatı için hak olanı ve amel edebilmesi için hayrı bilmesindedir. Bu ikisinin toplamına hikmet adı verilir.

Hz. İsa, hat ve yazı sanatını öğrenip, aklî ve şer'i ilimleri de kavrayınca, Cenâb-ı Hak ona Tevrat'ı öğretti. Çünkü insan bir çok ilimleri öğrenmedikçe, ilahî kitapların sırlarından bahsetmesi mümkün değildir.

Tevrat'ın içinde büyük sırlar bulunmaktaydı. O, Tevrat'ın bu sırlarına vakıftı. Tevrat nasslarını kavmine delil olarak ileri sürerdi.

Bir diğer rivayete göre, İsa Aleyhisselam daha annesinin karnındayken Tevrat'ı hıfzetti. Hazreti Meryem İsa Aleyhisselam'ın karnında ders yaptığını duyuyordu.

Sonra kendisine İncil'i de indirdi. İşte bu şekilde Allah onu, İsrail oğullarının tümüne elçi olarak gönderdi.

Hz. İsa Tevrat ve İncil'i ezbere biliyordu. İncil, haram ve helal hükümler içermez, fakat remizler, misaller, öğütler, zecirler gibi konuları ihtiva eder.
 

Hikmet

Hikmetin psikolojik manası; derin ve üstün olana vukûfiyet, kavrayış, anlayış, iyi ile kötüyü ayırma yeteneğidir. Hikmet sayesinde derinde olan tesbit edilir, en üstün ve iyi belirlenir.

Hikmet sosyal ilişkilerin derinliğinde bulunan değerleri yakalama, onları kavrama ve iyi ile kötüsünü ayırma kabiliyetidir.

Allahu Teâlâ Hz. İsa'ya, fert ve toplumun onurunu zedeleyen, çıkmaza götüren, insan ilişkilerini çürüten olayların sebep-sonuç ilişkilerini ve onların özüne inebilme yeteneğini, kitapta yer alan ve insanları zararlı davranışlardan alıkoyan hükümleri öğretmiştir.

Gönül masivadan ayrılmadıkça o kalp, hikmetin kabı olamaz. O kalp, serkeş binit gibi sahibine hizmet etmez. Allah’tan ayıran sevgililerin hepsi son anda düşman olur. Çünkü sevgi duygusu Allah’ı ve Allah’ı sevenleri sevmek için verilmiştir.

İlim ve hikmet; aşk ve merhamet helal lokmaya bağlıdır. Bunlar ancak helal lokma ile olurlar. Bir lokmadan hased, hile, tuzak, gaflet ve cehalet meydana geliyorsa o lokma haram olduğundandır. Buğday ekilen tarladan arpa hasadı kaldırılmaz. Şüphesiz atın yavrusu merkeb olmaz. Lokma tohum gibidir, meyvesi fikirlerdir. Lokma derya gibidir, incisi düşüncelerdir. Helal lokma insanda taat arzusu ve Hakk’a ulaşıp, yakın olma isteğini meydana getirir.

✦ Bir kimseye dünyaya karşı zühd ve az konuşma hasletlerinin verildiğini görürseniz ona yaklaşın (sözlerini dikkatle dinleyin). Çünkü o hikmetli sözler eder (veya ona hikmet ilham edilir). Hadîs-i Şerîf

✦ Takva her hikmetin başıdır. Vera amellerin efendisidir. Hadîs-i Şerîf

✧ Sözü hikmet olmayan adamın konuştukları lâğv, tefekkür etmeyenin sükûtu suç, ibret nazarı ile bakmayanın bakışları sehivdir. Hasan-ı Basri

✧ Akıllı insanın kalbi aklındadır. Düşünerek söyler. Hz. Ali

✧ Şehvet gücünü iffetle, bilgi gücünü hikmetle, iktidar gücünü adaletle dengele.

✧ Hikmetten o denli uzak ve öylesine hikmetsiz bir haldeyiz ki, bize ait olmayan zamanlar üzerinde kafa yoruyor; bize ait olan biricik zamanı ise asla düşünmüyoruz.

✧ Hikmet gülleri mütevazı kalpte biter.

      ✽      ✽      ✽  

Mansur b. Ammar Hazretleri mana yolunun öncüsü, takva altınının sarrafı, hidayet mührünün kaşı, esrar denizinin sahibi idi. Derece itibariyle muazzam şeyhlerden, mertebe bakımından onların büyüklerindendi. Vaaz konusunda söylenen sözlerin en güzeli onun sözleri, en hoş izah biçimi onun izahıydı. Tevbesinin sebebi şu idi:

Üzerine besmele yazılı bulunan bir kağıt bulmuş ve kaldırmıştı, fakat koyacak bir yer bulamayınca ağzına alıp yutmuştu. Rüyasında bir sesin kendisine:

‘O kağıda göstermiş olduğun hürmetten dolayı, sana hikmetin kapısını açmış bulunuyoruz, dendiğini görmüştü. Bu rüyadan sonra nefis terbiyesiyle meşgul oldu, gereken riyazetleri yaptı ve kamil bir veli oldu. Sonra vaaz meclisini kurdu, insanlara hakkı anlattı, birçok insanın hidayetine vesile oldu.

      ✽      ✽      ✽  

 

Belagat

 'يُعَلِّمُهُ Ona öğretecek' fiilinin tefil babından gelmesi teksir bildirir. Mefulde ve fiilde çokluk vardır.

 Cümlede tefri ve tenasüp cihetinden vasıl var. Kitap ve hikmet öğretimi birbirinden ayrılmaz iki unsurdur. Kitap; bilgiyi aktaran kaynak, hikmet; o bilgiyi özümsemektir. İkisi bir arada olduğu takdirde tamamlanmış olur.

 'Kitap' umum, sonrasında zikredilen 'Tevrat ve İncil' husustur, itnabdır.

 Tevrat, İncil, kitap kelimeleri arasında muraat-ı nazır var.