13- Onlara ‘İnsanların inandığı gibi inanın!’ denilince ‘Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanalım?’ derler; asıl beyinsizler kendileridir, fakat bilmezler.
Münafıkları fesattan men etmekle defi mazarrat, celbi menfaat murat olunmuş. Çünkü kalp fesattan temizlenmedikçe iman ile imar olmaz.
‘İnsanların iman ettiği gibi’ ifadesi (mefhumu muhalifi ile), ancak insan olan iman eder, inanmayan mahlukatın en şerlisidir (Beyyine, 6) âyetini hatırlatıyor.
İnancı oturmamış münafık tipleri Allah ikaz ediyor; ihlâssız, gayri ciddi, sırf lisan ile menfaat icabı iman etmek iman değildir. Gerçek mümin, gerçek insandır. Siz de onlar gibi iman edin, buyuruyor.
Onlar ise inatlarından vazgeçmedikleri gibi Allah’ın imanlarını, insanlıklarını övüp örnek gösterdiği temiz müminleri ahmaklıkla suçlayıp, kibirlerini ortaya koyuyorlar. Çünkü müminler fakir, zayıf kesimden, münafıklar zengin, nüfuzlu kesimdendiler.
Herşeye maddi gözle bakan, mânevi değerleri hiçe sayan bu zavallılar, kendi mezmum sıfatlarını müminlere taktılar fakat bu itham, yücelerden gelen vahiyle kendilerine döndü.
Din terakkiye mani imiş görelim hani
Terakkiye hangi âyet, hangi hadis mani?
Sanayii haram eden bir tek âyet göster
Yoksa öyleyse yeter, artık iftira yeter. M. Akif Ersoy
Lugat itibariyle ‘sefeh’ hafiflik ve inceliktir. Kumaş kötü dokunmuş veya oldukça eskimiş ve incelmiş ise ona ‘Sefih’ denilir. Meylettirdi, anlamına da gelmektedir.
Sefih, aklının eksikliğinden dolayı kıt görüşlü ve değersiz olan kimse demektir.
Arap dilinde ‘en-Nâs’ ifadesi bulunduğu yere göre bazen tazîm ve bazen tahkîr mânâsını ifade eder. Yukarda münafıkların önce ‘anlamazlar’ nefy-i hâl ikinci olarak ‘anlamayacaklar’ nefy-i istikbâl kipleriyle duygu ve şuurları; burada da ‘bilemezler’ diye ilimleri olumsuz kılınmıştır. Bunda yerme ve azarlama açısından derece derece bir yükselme vardır ki artması hastalık ile uyumludur. Hem de ilim ile şuurun farklarına işaret vardır. Din ve iman, düşüklük ve yükseklik meselelerinin sadece his ve şuur ile değil, ilim ile ilgili olduğunu ifade eder.
Ruha muhalefet delilik
Akla muhalefet gerilik
Nefse muhalefet veliliktir.
✦ Görmeden bakan, dinlemeden duyan, tanımadan seven dikkatsiz olur.
✦ Detaylar arasında önemli olayları göremeyenlerin başarıları bir anda başarısızlığa dönüşür.
✦ İnsanın unutmaktan ziyade dikkat problemi vardır. Hafızaya iyi bir ilk izlenim bırakılmazsa kolayca unutulur.
✦ Büyük problemleri bazen küçük bir dikkat çözebilir.